Hayat Kaçık Bir Uykudur

#259 Fakir Kokaini: Tramadol

HKBU Podcast

Bir hap düşünün ki insanın acılarını dindirsin, ulaşımı kolay olsun, hem de ucuz olsun. Afrika halkının ve hatta teröristlerin kullandığı Tramadol adeta bir kabus gibi kıtanın üzerine çökmüş durumda. Gelin bu kaçık hikayeye hep beraber dalalım! 

Support the show

Bize ulaşmak için:

Bizimle yolculuğa devam ettiğin için teşekkürler!

Bu bölümde bahsi geçen konular sadece farkındalık yaratmak amacıyla kaydedilmiştir. Tıbbi konularda lütfen profesyonel mecralara danışınız. 
HKBU Podcast'in bir başka bölümüyle sen dinleyenin karşısındayız. Her zaman olduğu gibi İstanbul ekseninde ben Cihan, öte kalifornyalarda kuzeylerde sevgili Samet var. Merhaba Sametciğim, ne var ne yok bugün? Pazar öğlen sularında diye sufle vererek sevgili dinleyene o Kuzey Kaliforniya şehrinde.

Sevgili Cihan'ım, bizde keyifler iyi, fena değil diyelim daha doğrusu. Biraz yoğun bir sabah geçirdik. Burada bir asmalı ve üzeri kapalı bir köprü vardı yangından önce.

2018 yangından önce o yanmıştı ve Kaliforniya'nın ayakta kalan eski orijinal birkaç asmalı üstü kapalı köprüden biriydi. O yanınca bir vakıf kurmuşlar. Her sene pancake breakfast yapıyorlar onun adına.

Aynen, birazcık farkındalık yaratıp da bağış toplamak için yeniden inşa edecekler. Oraya gittik, oradan da koşa koşa buraya mikrofonuma geldim. Bir de şey diyeceğim, mikrofona böyle ayrı kalınca birazcık veya atlayınca bir özlem oluşuyor bende.

İyice alışmışım herhalde, mikrofondan kastım sen ve dinleyen takıda yani. Onun da güzel bir şeyi var, hissi var geri gelmiş olmanın. Onlar tabii bu ayrılıkları fark etmiyorlar, sen bunu hep söylüyorsun.

Biz bankaya attığımız için kayıtları, bankada biriktirdiğimiz için bol bol. Ama güzel bir gün şimdilik, sende ne var ne yok? Böyle bayağı engebeli sağlıkla ilgili de çekiştiğini bildiğim, can çekiştiğini bildiğim bir günlerin sonunda. Yani inişler çıkışlar hep oluyor biliyorsun.

Çok dramatik bir durum yok aslında ama ufak tefek problemler yaşıyoruz. Şey diyecektim, yani bu açıklama yaptın ya hani bir gizgah yaptın. O gizgah aslında şu an giydiğin gömleğin de cevabı.

Ben onu o şekilde algılıyorum, sanıyorum doğru. Hem doğru hem yanlış. Şimdi bu eventten dolayı bu gömleği giydim ama bugün çift kayıt alıyoruz.

Diğer kaydımızda da özel bir gömlek hazırladım sırf senin için ama denk geldi doğru diyorsun. Zaten gömleğe dokunmazsa Cihan olmaz diye içimden geçirmiştim kaydı açarken. Dinleyen için de sormam gerektiğini sen de çok iyi biliyorsun.

Es geçmeden olmaz çünkü bir Kaliforniya hani nasıl diyelim. Havası. Yani hani köy kızlarının yani Californian girls dediğimiz insanların giydiği böyle hani topuklu çizmeler ve kemerler vesaireler var ya.

Bu da aslında erkeklerin son belki 1960-70'lerden sonra Kaliforniya gömleği niteliğinde olan ekipmanı gibi geliyor bana. İmzalsa değil mi? Kesinlikle. Kaliforniya'nın imzası oldu o gömlekler doğru diyorsun.

Bizi de içine çekti işte gördüğün gibi asimili olmuş bir Samet var karşınızda. Estağfurullah asimile demeyelim de ortama ayak uydurma diyelim daha çok. Evet şimdi o zaman yani kamera olduğu için artık video cast olduğu için istersen bölüme dalmadan önce birazcık neden arka görüntüde farklı bir mekanda olduğunu da soralım sana madem sen benim gömleğimle muhabbete girdin.

O orijinal hkb'yi posteri de arkanda istersen onu bir açıklayalım. Şey gibi başladığım yere döndüm gibi aslında ilk bölümlerin ve birçok bölümün kaydını aldığımız masadayım ve arkamda da görmüş olduğum gibi senin zaten bildiğin ve sevgililiğin de şu an görmüş olduğu gibi ilk afişlerimizden birisi var. Bu akşam eski stüdyomdayım diyelim.

İyi peki o zaman bu gizemli politik açıklamandan sonra seni salıveriyorum. Bu arada gerçekten de şunu fark ettim her şeyin başladığı yerdesin çünkü benim öyle bir şansım yok. Ben herhalde en az 3 yer değiştirdim yangından sonra yine az önce bahsettiğim gibi lokasyon sıkıntısı yaşamak durumunda kaldığım için ama senin için her şeyin başladığı ilk bölümlerin de kayıtlarının alındığı yer fikrimizin oluştuğu ve hayata geçirilen yer.

Bu kadar girizgah yaptıktan sonra şeyde değinmek lazım arkadaki epik kanepenin de aslında ikimizin yıllar boyunca süregelen dostluğunda bir parça gibi bir şey buradan da tarihteki yolculuğumuza devam ediyoruz sevgi dinleyen bir tarafıyla. İkonik liseden beri ikonikleşmiş ve duygusal olarak benim de çok böyle nasıl diyeyim benim de hayatımda önem arz eden bir koltuk. Gerçekten ziyaret ettiğimde dokunduğum ve yerlerine oturduğum zaman garip hissettiğim bir koltuk diyelim.

Ya baya da saçma açtık bölüm aslında çünkü şey diyecektim ben aslında. Evet ya ama dedim ya işte böyle mikrofonu uzak kalınca bir de seninle konuşamadık da ikimizin de yoğunluğundan ve git geldi hayat şartlarından. Yalnız hafiften bölüme geçmek için şimdi bir 5-6 dakika bölümün içine girdik.

Baya da şunu fark ettim yani baya da değil de birkaç bölümdür böyle çok karanlık yerlere girsek de işte true crime mahallesine falan uğradık veya başka konularda belki biraz daha iç karartıcı şeyle girsek de uzun zamandır senle sosyolojik anlamda yani toplum anlamında böyle dark olan araştırdığımda veya anlatırken şimdi sevgili dinleyenle paylaşırken de benim böyle biraz daha pesimistik tarafıma beni daha da derinlere çeken bir konuya girmemiştik. Bugün işleyeceğimiz konu da öyle bir konu birazcık araştırırken hem haline şükrediyorsun hem de lanet olsun böyle bir dünyaya diyorsun deyip sana sözü verip pasas anlatıyorum tanıma geçmen için. Şimdi yavaştan bölüme erilmeden dediğin şeyi kesinlikle destekliyorum ve garip duygular içerisinde oluyorsun yani biz Afrika ile ilgili çok bölüm yaptık esasında Afrika ekseninde bir dikkat çekme ya da bir farkındalık anlamında ama bu bölüm belki de onların devamı niteliğinde olan ve uzun zamandır güncelliğini koruyan ve bütün coğrafyayı içine alan bir konu.

Bugün sevgili dinleyene Tramadol'dan bahsedeceğiz ama tabii ki hani ne olduğundan nedirden öte bir bölgeyi nasıl hani kartellerin ya da çıkar odaklarının ele geçirdiğini ve bir tarafıyla da ilaç gözüken tabii ki bir ilaç çünkü neden gerekli olduğuna da değiniriz ki bence önemli birçok insan için ama diğer taraftan da kullanım itibariyle ve yasa dışı tarafıyla da hani kangren bir tarafı var. O yüzden Tramadol bizim bildiğimiz belki batı tarafında ağrı kesici ya da hani ağrı kesici derken bu hani apronaks falan değil gayet güçlü bir ağrı kesici ve genelde 50 mg olan bir ağrı kesici ağırlıklı olarak ağır hastalık geçiren insanlarda ne gibi? Yani ağrısı çok olan kanser gibi mesela insanların kanser olanların kullandığı tıbbi bir ilaç baktığın zaman. Veya yüksek ameliyat sonrası kullandığı bir ilaç.

Şey gibi morfin vari bir ilaç çünkü bu hani çat diye kesiyor güçlü olduğu için ama bizim Samet'le birlikte ve seni de sevgi dinleyen ve izleyen yolculuğa çıkaracağımız tarafı 50'nin üstü yani 50 mg'nın üstü üretilmiş olan ve bunların bir şekilde tabii ki yasa dışı olarak Afrika ülkeleri özelinde kaçakçılık yöntemleriyle çeşitli yöntemleri var bunun. O şekilde organize edilerek belki de bir ulusu değil de bir coğrafyayı uyuşturan tarafına değineceğiz diye düşünüyorum Samet'ciğim. Ben birazcık bu veteriner background'ından dolayı hafif şeyle girmek istiyorum izin olursa.

Şimdi morfin vari dedin aslında opioids dedikleri Amerika'da ve çok da ciddiye alınan bir class yani bir klasmanın ilacı bu. Aslında morfin de bu ilaçların arasında hatta belki sana tanıdık gelecektir. Bu da Amerika'nın kanayan yarısı çünkü aynı Nijerya ve Afrika'nın kanayan yarısı tramadol nasıl bizim konumuzsa Amerika'da fentanyl salgını vardır.

O da aynı klasmanda bak o da çok güçlü. Tramadol da aynı morfinle, fentanylle, hidrokodon, oksikodon bu tarz benim de iş yerimde çok çok ufak meblalarda bulundurduğumuz bir aşinalım oldu ilaçlar arasında. Yani opioids'lar zaten bunun Türkçe bir kelimesini tam bulamadım sanırım direkt medikal bir şey olduğu için opioids diye geçiyor Türkçe'ye de.

İlaç familyası gibi hani bir grubu temsil ediyor gibi sanki. Doğru mu algıladım ben? Evet şimdi bilmiyorum Avrupa'yı ama Amerika'da şöyledir class 1, class 2 diye böyle klasman olarak ayırırlar onları bir familyaya ayırırlar ve onların içinde bazı güçlülüğüne göre, uyuşturucu etkisine göre, ağrıyı kesme gücüne göre, bilincini kapatma seviyesine göre ayırırlar bu ilaçları. Burada neyi anlatmak istiyorum çok lafı uzatmadan? Tremodol bunların en yükseği olan klasmanlardan birinde işte ve burada şöyle bir şey var.

Genelde HH bitkesinde bulunan doğal maddelerden üretilen etkinin taklit edildiği, kimyasal olarak üretildiği bir şey oluyor opioids'lar. Yani ağrı kesiyorlar dediğin gibi seni biraz daha umursamaz veya acıya toleranslı bir hale getiriyorlar. Dolayısıyla burada bunun istismar edilmesi çok elverişli bir ilaç.

Ben baktım mesela Tremodol ilk Grünenthal diye bir ilaç firması tarafından 1962'de sentez edilip yaratılıp ortaya çıkarılmış yani aslında çok uzun bir zamandır ortada olan bir şey. Evet yani bir narkotik bir ilaç bu ilaç sana ne yapıyor aldığın zaman onu da hemen çok kısa söyleyip lafı yine sana veririm. Bu ilacı aldığın zaman senin receptors yani senin merkez sinir sistemindeki algıların hepsini kapatıyor.

Tabii ki medikal bir podcast değiliz. Ben burada her ilaçla ilgili konular konuştuğumuzda artık başlarına küçük bir uyarı da koyuyorum ki bu bölümde de olacaktır. Ama genel anlamda senin merkezin sinir sistemini bir şekilde gölgeleyebilen bir ilaç. 

Beyine yollanan sinyalleri bir şekilde gölgeleyebilen durdurabilen bir ilaç ve bazen de serotonini de ekstra salgılayan ve sana birazcık mutluluk da veren bir ilaç. Yani o kadar çok şey söyledim ki şu anda herhangi bölüm sonrasında ilerleyen zamanları dinleyen anlayacaktır neden revaçta olduğunu. Hani psikolojik olarak da fiziksel olarak da bir sürü aslında getirisi götürüsü olan bir ilaç o yüzden bence çok elverişli bir hale geldi Afrika'da.

Dediğin doğru temelde hani kolay ulaşılabilir olmasının sebebi esasında ucuz olması. Bu ucuz olması da hani bir 40 centlerden falan bahsediyorlar hani piyasasının Afrika tarafında ortalama 40-50 centlerde ulaşılabildiğini. Bu senin bahsettiğin gibi aslında vücuda aşırı bir motivasyon pompalıyor bir tarafıyla. 

İzlediğim ve okuduğum şeylerden gördüğüm kadarıyla Afrika tarafında özellikle bunun hani bir nasıl diyelim bir uyuşturucu madde değil de bir medikal tarafının olması bir ilaç olması sebebiyle aslında ben ilaç kullanıyorumla başlayan ve insanların çoğunlukla da çalışma süreleri yani yaşam koşullarının o kadar kötü olmasından dolayı hem çalışma sürelerini uzatmak için hem de bulundukları sosyokültürel çevrelerinin etkisini belki bir şekilde azaltmak yani bunu azaltmak derken de hani bunu düşünmeyi azaltmak belki de bir tarafıyla da yine senin söylediğin şeye doğru evriliyor bir mutluluk hormonu tarafı var. Bu öncelikle ilaç almakla başlıyor ve çoğunlukla da bu hani çalışma sürelerini uzatmak yani insanlar günde 14 saatten fazla çalışıyormuş mesela bunu sağlayabilmek için bir şey alman gerekiyor ve bu insanların yaşam koşulları da şey değil yani sokakta yatıyor bu insanlar baktığın zaman. Yani öyle bir video önericem ki izlerken gerçekten başka diyarlara yol aldım bölümün başındaki girizgaha ithafen o insan hani röportaj yapılan hani sürecin nasıl işlediğini nasıl bir hayat yaşadığını neden işte tramadol kullandığından falan bahsederken gecenin bir yarısında yani sokakta yattığını ve motorun üstüne uzanarak üstünü örterek uyuduğunu görüyorsun.

Bu yani hani biz hep empatiden bahsediyoruz ya bu yani halimize şükür etmek yine sürekli senin söylediklerine atıf yapıyorum ama senin söylediğin çok doğru haline şükür etmek haline geliyor. İnsanlar temelde Afrika'da neden Afrika diyoruz sevgili dinleyen çünkü garip bir şekilde normalde 50 mg olan ya da olması gereken tırnak içinde ilaçlar Afrika tarafına işte 120, 220, 250 yani miligramlarca diyebileceğimiz seviyede gidiyor. Bu da bazı insanlar röportajda şey diyor ya ben önce 120 aldım ama bana bir etki etmedi direkt 225'e 220'ye geçtim diyor yani hani öyle bir piyasa var ki insanlar bulunukları çıkmazdan bir şekilde uzaklaşmak için yani araya bir paravan koymak için aslında bu ilacı diyemiyorum çünkü hani olması gerekenden çok üstünde bu uyuşturucu maddeyi tercih ediyorlar.

Bu da bağımlılık yaratıyor işte gelinen en temel nokta bunun aslında insanları bir tarafıyla ölüme götürmesi ama insanların bunu hiçbir şekilde fark etmemesi ya da görmezden gelmesi diyelim değil mi Samet'cim? Ne söylediklerinin hepsi kesinlikle katıldığım şeyler bu arada Afrika'da yani 3 sebebi var bu kadar yaygın olmasının sadece Afrika'da değil Mısır'da da mesela bunun çok yaygın olduğunu. Mısır'ı da Afrika'da sayabiliriz çok haklısın. Evet ama Afrika'da insanlıkta sadece Kamerun, Nijerya falan Gana falan geliyorsa o taraflarda da baya yaygınlar var.

Cezayir, Tunus'ta bile varmış. Evet yani Afrika tabii ki de coğrafya olarak konuşursak. Bu arada çok ucuz olması, çok kolay ulaşılabilir olması ve çok kolay da elinde tutabilir olması yani işte buzdolabında tutman gerekmiyor soğukluk, sıcaklık vs. 

Afrika gibi bir yerde. Bunun üçünün sebebinden dolayı Afrika'da nickname'i Fakirin Kokaini diye çıkmış. Şuan da Tramadol için onu söylüyormuşlar.

Burada ben senin söylediğin video ile ilgili bir ekleme yapmak istiyorum kendi izlediğim başka video ile alakalı. Zaten o yüzden biraz ikimiz de halimize şükredelim gibi şeyler söyledik sanırım. Şimdi benim izlediğim bir videoda da bunu şu anlamda dinleyen sana anlatıyorum.

Alana neredeyse suç bulamıyorsun anlamında. Benim izlediğim videoda da bir arkadaş şöyle bir şey diyordu. Çok etkilendim onun hayatından.

Ben küçük böyle çamur yolu olan bir çadırlı köyde yaşıyordum. Abim vardı. Abim de babam gibiydi benim için diyor.

Bir gün durup dururken bir baktık jiplerin üzerinde silahlarla Boko Haram üyesi insanlar geldi ve herkesi taramaya, köyü yakmaya başlarlar. Ben zar zor kendimi çalılara attım ve kaçtım. Abim de orada kurban oldu diyor.

Orada United Nations'ın kurduğu sığınma kamplarından birinde kendini buluyor güvenlik anlamında. Ama orada Tramadol kullanmaya başlıyor adam. Bu adam bunları anlatırken senin gündelik derdinle ilgili ben biraz şey oldum.

Birazcık neredeyse kendimden utandım kendi kafama taktığım şeyleri. Alana çok suç bulamadım. Bu sadece bir örnek. 

Bir sürü anlatsak sabaha kadar podcast olur. Niye insanlar oluyor sebep anlamında. Ama parantez açmak için bu hikayeyi anlattım.

Çünkü ileriki bölümlerde Boko Haram'a girmemiz gerekiyor gibi geliyor bana. Neden dersen sadece Boko Haram'dan etkilenip de depresyona girmemek için veya depresyonu hafifletmek için bunu amacı dışına kullanan kurbanlar değil. Aynı zamanda Boko Haram'dan sonrasında ayrılabilen ve röportaj vermeyi kabul eden birisi de diyor ki Biz Boko Haram'a katıldığımızda bize zorla bu ilacı veriyorlardı.

Bu köylere baskına çıkarken çünkü acı hissetmediğin için biraz da kafan güzel olduğu için Bu söyledikleri kötü şeyleri içimizde olmasa bile veya yapmak istemesek bile daha kolay yapıyorduk. Onlar da bunu bildikleri için bize zorla veriyorlardı diyor. Yani burada bambaşka bir yan konu da ortaya çıkmış oldu.

Zaten farkında olduğum ama daha derine inmek istediğim bir konu ortaya çıkmış oldu Boko Haram'la ilgili. Bir de biraz daha hafif bir yan konuya geçmek istiyorum. Neden kullanılıyor cevabını? Düğünlerde bile artık kullanılıyormuş mesela eğlence amaçlı.

Dağıtılıyor. Düşünsene biz düğünde meyve suyuna hafiften içki eskiden karıştırırdık. Böyle içkinin servis edilmediği düğünlerde buradan da o arkadaşlara selam olsun onlar biliyorlar kendilerini.

Şimdi düğünlerde kullanılıyormuş. Baptizm törenlerinde kullanılıyormuş. Ve benim için de en ilginç gelen kaçık gelen hisseslerden biri de Kamerunda çiftçiler hem kendilerine hem de tarlayı sürdükleri büyükbaş hayvanlara tramadol veriyormuşlar.

Senin dediğin uzun saatlerce bu işleri yapıp da yorulmamaları bir şey hissetmemeleri için. Bu da bana çok kaçık geldi. Yani tamamen ayrı bir sebep az önce bahsettiğim dramatik sebeplerden dolayı.

Yani o kadar ele düşmüş ki sevgili Cihan herhangi birisi herhangi bir sebep için bunu Afrika'da kullanabiliyor. Ama popülasyon en yüksek Nijerya'da olduğu için genel anlamda Nijerya etrafında bu olaylar dönüyor. Bir de tabii Boko Haram da Nijerya'da çok güçlü olduğu için ve kurulduğu için Özellikle orada bu ilk söylediğim örnekle ilgili kullanmaları da yüksek seviyede.

Bir de son bir şey söyleyeceğim. Batı dünyası da bundan tamamen uzakta değil sevgili Cihan ve dinleyen. Yarışmacılar, futbolcular, rugby takımları, çok ekstrem cycling dedikleri bisikletle dağda yarış yapan insanlar falan da bunu kullanıyormuş.

Ta ki bölümü yaptığımız 2024 yılında eğer bunu ileride dinliyorsan sevgili dinleyen 2024 yılında Dünya Sağlık Örgütü İlaç Bağımlılığı Komisyonu'nun bunu artık restricted yani sınırlı ilaçlar kategorisine ekleyene kadar. Aynen öyle. Ya bir tarafıyla şöyle nereden geliyor kısmına da değinmek lazım.

Çünkü Birleşmiş Milletler Yetkilisi'nin bile söylediği bir şey var. Üretimi denetlenmediği için bunlar daha da tehlikeli. Yani tamamen merdiven altı ve Hindistan Çin tarafından Afrika tarafına yoğun bir şekilde pompalanan bir maddeden bahsediyoruz sevgili dinleyen ve izleyene.

Bu tarafıyla baktığımızda ele geçirilen çok sayıda bölge var. Nijerya örneği hatta kameranın örneğini verdim özür dilerim. Benzer durum Nijerya'da da var.

Bu hani dışarıdan ülkeye gelen sadece hani tarım işçisi olarak gelen Nijerya'ya giden çok Afrikalı var. Ve bu Afrikalılara bu ilacı yani artık ilaç demek de çok doğru değil belki tramadolu veriyorlar. Ve sonrasında ya bu işçiler de çok küçük yaşta oradalar.

Yani büyük insanlardan ya da ne bileyim ergenlik sonrasından da bahsetmiyorum öncesinden bahsediyorum. Bu alışkanlık zaman içerisinde bağımlılığa doğru evriliyor. İster isteyerek yani bilerek alsın ister bilmeden alsın.

Sonrasında oluşan semptomlarla birlikte yani uyuşturucu madde özelliği gösteriyor bu ilaç. Çünkü bahsettiğimiz tramadol miligramı çok yüksek bir ürün. Bağımlılığı çok yüksek bir ürün.

Evet yani tamamen şey yapıyor seni etkisi altına alıyor. Bu da tabii ki hani baktığında Afrika tarafına evrilmesinin yani çok da tesadüf olmadığını sen ben çok iyi biliyoruz. Sevgili dinleyen de çok iyi biliyordu.

Afrika tarafının ben sömürülme yöntemlerinden farklı bir tarafı olarak görüyorum. Çünkü hem iş gücü hem yeraltı zenginlikleri hem de insanların içinde bulundukları sosyokültürel durum itibariyle yokluktan bahsediyorum. Çünkü gördüğüm örneklerden bir tanesi de şeydi böyle çocuk röportajda şey diyor yani bırakmak istiyorum.

Çünkü hani lokal şeyler var nasıl diyelim her ülkede bu işlerle uğraşan destek şubeleri var. Destek şubeleri var çünkü şöyle şubeler var bu da yani yakınlarını kaybetmiş insanların bireysel hani ne bileyim yaptığı şeyler var. Çok organize bir durum yok aslında çünkü Afrika ülkelerinin bulunduğu durum belli.

Çocuk şey diyordu o işte artık görevliye diyeyim yetkiliye ya ben bunu bırakıyorum neden başladın diyor. Ya futbolcu olmak için yani daha iyi performans vermek için kullanmaya başladım. Ama gördüm ki çevremde daha da kötü oluyor insanlar ve ben bundan bir an önce kurtulmak istiyorum diyor.

Ama şöyle bir tarafı var ha deyince de bırakılabilen bir madde değil. Sonrasında adeta yani şey şeyi anlatıyoruz şu an aslında bir uyuşturucu bölümü gibi oluyor. Sonrasında tekrar başlıyorlar insanlar ve iş tamamen şeye çıkmaza doğru gidiyor diye düşünüyorum.

Zaten uyuşturucu diyebilirsin uyuşturan bir ilaç ve aynı zamanda da fentanyl ve morfin gibi de amacı dışında kullanılan bir ilaç. Zaten onun da tanımı o yani. Ben biraz önce alana çok kızamıyorum dedim ya onun sebebini de çok kısa açıklayayım dinleyene.

Şimdi mesela Nijerya'da porttan yani giriş yerinden gümrükten röportajlar vardı. Bir tanesi hatta baya komikti El Cezire röportajı bu. Portta güvenlikten veya işte denetimden sorumlu kişiyle röportaj yaparken direkt soruyor.

Ya burada corruption yani bir yolsuzluk olduğunu iddia ediyorlar. Tramadolun çok kolay girip çıktığını öyle bir şey var mı? Adam yok yok öyle bir şey yok falan diyor. Daha haber timi oradan ayrılmadan aynı anda narkotikler oraya basıp bu adamı gözaltına alıyorlar.

Ve mikrofonla röportaj geri dönüp yine uzatıyor mikrofonu daha adam arabaya konmadan. Ve diyor ki ya daha önce bize yok demiştiniz niye gözaltına alındınız diye. Yani kaçık komik ama trajikomik bir şey adam da şey diyor resmen.

Ya ufak tefek küçük böyle aksamalar olabilir ama genel anlamda ben bir yolsuzluk yok dedim diyor. Sonra baskının yapıldığı yerdeki odaya giriyorlar. Ve yerden tavana kadar kutularca tramadol bir odada full doluydu.

Hiçbir şekilde kayıt altına alınmamış. Yani burada şeyi demek istedim ben alana kızılmıyorum diye. Ona onun ulaşmasında zaten emeği geçen herkese kızdığım için onu belirtmek istedim.

Yani bu bölümde uzun uzun konuşmaya gerek yok. Çünkü herhangi bir ülkenin herhangi bir salgını olduğunda zaten orada devletin göz yumduğu bir şey vardır. İstediği zaman her şeyi çok sıkı kontrol edebilen devletler bazen bir yandan bir yanda bu kontrolleri biraz daha gevşek hale getiriyorlar.

Herkesin bir kazancı herkesin cebine giren bir şey olduğu için. Evet şeyi de söylemek lazım hani bölümün yavaş yavaş sonlarına yaklaşıyoruz. Afrika tarafında bir tramadol epidemisi olduğundan uzun zamandır bahsediliyor.

Ve daha da büyük problem olma ihtimali yüksek. Bu bahsettiğimde 10 yıl falan önce başlayan bir pandemi durumundan bahsediyorum. Bakalım nereye doğru gidecek Samet yani.

Çok şey değil değil mi? Çok bölüm hani umut vadeden bir bölüm olmadı. Şuradakine kadar tamamen şey yani. Bazen Ne Öneriyoruz'u geçmeden önce böyle yuvarlayıp olumlu bir tarafından bir şeyinden tutup böyle bitirirdik.

İşte şu olacak ya da böyle olmasını bekliyorum diye. Elimizde kalacak bir bölüm şu an sevgili dinleyenler. Evet maalesef.

Ne Öneriyoruz kısmıyla bir kez daha Sen Dinleyen'in karşısındayız. Her zaman olduğu gibi bazı önerilerimiz var. Bakalım ne kadar bölümün içerisinden ya da biraz bölümün karamsarlığından ve kasvetinden sayılıp başka şeylerle de karşınıza çıkacağız mı deyip topu Samet'e atıyorum.

Ne var ne yok Samet'ciğim elinde. Benim en çok hoşuma giden son zamanlarda yaptığım senin de bana takıldığın bir şey yapacağım yine. Bu kadar çok yıllarca podcast yapıp da materyal ürettiğimiz için ilk önerim bizden gelecek bizi dinleyenlere özellikle yeni bulup da dinleyenlere.

Çünkü çok hoşuma gidiyor bölüm içinde başka bölümle bağlamak ve böyle linkler oluşturmak. Tahmin edersin zaten sen hangisi olduğunu. 88. 

bölüme geri dönsünler. Bayağı bir böyle parmaklarıyla insinler o çubuktan. Afrika'nın geri kalmışlık tarifi diye bir bölüm yapmıştık seninle.

Aslında genel olarak Afrika'nın durumunu anlatıyor ve benim çok sevdiğim bölümlerden birisi bu. Evet genel olarak Afrika'nın bu ikinci plana hatta beşinci, onuncu plana atılması ile ilgili bir bölümdü. Onu öneriyim.

Hkb Podcast'tan gelen bir öneri olsun. Bölüm için alıntılar yaptım ve bence hem senin hem herkesin izlemesi gereken Al Jazeera'nın English versiyonu yani İngilizce Al Jazeera YouTube kanalının West Africa's Opioid Crisis People and Power dedikleri bir bölüm var bir YouTube videosu var. Orada anlattığım her şeyi daha detaylı bir şekilde insanlar görebilir.

Bölümle alakalı iki önerim bunlar. Bölümle alakasız belgesel tadını ki bu bölüm de belgesel tadındaydı yine ama bundan alakasız bir konu olan daha önce ama bölümünü yaptığımız yine aslında bir konu olan TikTok ile ilgili bir belgesel izledim. Dancing for the Devil The 7M TikTok Cult diye bir belgesel izledim hafta içi.

TikTok ile ilgili management company'ni kurup bu genç insanları birazcık birazcık değil bayağı aslında beynini yıkayıp çatısı altına alan bir Los Angeles kültünü anlatan belgesel. Onu önermek istiyorum. Lafı da çok uzattım hemen iki tane hkb dinlencesi şarkı listemize şarkı önerip sana paslayacağım sözü.

Birincisi Emily Browning'den Sweet Dreams Are Made of This. Bu şarkı zaten zaman zaman konuştuğumuz ve bildiğimiz bir şarkı ama yine klasik coverlarıma devam ediyorum. Diğeri de evet çok severim.

Diğeri de Simple Red grubundan Sunrise. Bu iki şarkıyı hkb dinlencesine ekleyelim. YouTube, Deezer, Spotify'da bulunan ve hkbpodcast.com'dan da ulaşabileceğiniz bir şarkı listesi.

Ve Cihan sende ne var ne yok merakla bekliyorum. Önerilerin için teşekkür ediyorum Sametciğim. Ben de El Cezire English'ı önerecektim. 

İyi yaptın. Bende bir tane daha var bölümle alakalı. ArteTV Documentary kanalında Togoz Tramadol Problem diye bir video var.

Gayet böyle halkın içerisine inen ve benim de bölüm içerisinde atıf yaptığım bazı yerlere değinen, oradan esinlendiğim ve aktarmak istediğim şeyler vardı. Sevgi Dinleyen eğer biraz daha böyle görsel ve eşitsel olarak bir şeyler görmek isterse tavsiye ediyorum. Onun dışında ben de iki tane şarkı eklemek istiyorum.

Senin göndermiş olduğun coverlardan bir tanesinin orijinaliyle başlıyorum. R.E.M. grubundan Losing My Religion. Bunu sen daha önce coverını önermiştin.

Orijinali de olsun diyorum. Olsun. Diğeri ise o kadar az bulunan hatta bir şarkısını şu ana kadar önerdiğimiz The Cranberries grubundan Promises şarkısı.

HKBO Dinlencesi playlistlerinde olacak sevgili Samet'cim ve Dinleyen. The Cranberries böyle son zamanlarda geri dönüş yapıyor. Yeni jenerasyon arasında o dikkatimi çekti.

Onlar tabii evet zamanında gerçekten Cranberries Cranberries olduğunda dinleyen senin benim gibi insanlar için aslında güzel bir şey. Biliyorsun özellikle solistini kaybettiğimiz için buradan analım kendisini. Güzel öneriler olmuş.

Teşekkür ediyorum sana da. Ve bölüm sonunda da hemen çok uzatmadan hkbpodcast.com sayfasını hatırlatalım. Patreon'dan patronumuz olabileceğini insanların hatırlatalım.

Bir kahve bir destek anlamında. Bir oralet. Oralet olabilir senin durumunda belki daha verimli bir seçenek şu anda.

Bir de genel olarak da benim son zamanlarda sen sevgili dinleyeni hatırlatmak istediğim. Nereden bu podcast'ı dinliyorsan Spotify, Apple olabilir. Veya başka tercih ettiğin aplikasyonlar olabilir.

Orada yıldız sistemi veya yorum ekleme veya bizi paylaşma hatta ekşi sözlük bile olabilir. Bir yerlere bizim ismimizi yayarsanız bizim için de mükemmel bir destek oluyor. Onu da ben kişisel olarak hatırlatmak istedim sevgili Cihan'ım.

Sayende bir kapanış yapıp kaçıp gidelim istersen. O zaman yolculuğa bu saniyelere kadar bu bölüm özelinde bizimle devam eden sen sevgili dinleyeni ve izleyeni teşekkür edelim. Önceki sonraki bir iki geri ki bazı bölümlerde tekrar yolumuzun kesişmesi dileğiyle.

Hoşçakalın. Hoşçakalın bay bay. Hayat kaçık bir uykudu.

Rüyalarda kayboldu. Dans ederiz ışıklarda sabah ışığına kadar.